Kola içince vücudumuzda neler oluyor?
Prof. Dr. Ayşe Akın bir bardak Kola içtikten sonra vücudumuzda meydana gelen sürecin sağlığımıza etkilerini anlattı.
Kolayı çoğumuz düşünmeden tüketiyoruz. Peki, kola içtikten sonra vücudumuzda ne gibi değişiklikler olur?
İşte bir bardak kolanın dakika dakika zararları...
İLK 10 DAKİKA:
10 çay kaşığı şeker vücudunuza girer. (Günlük almanız gereken şeker miktarının tamamı kadar)
Fosforik asit tat alma duyunuzu keser.
20 DAKİKA:
Kan şekerinizde ani bir yükselme olur.
Yüksek miktarda insulin patlamasına neden olur.
Karaciğeriniz vücudunuzdaki şekeri yağa çevirerek buna bir yanıt verir
Bu sadece bir kaç dakika içinde olur.
40 DAKİKA:
* Kafein emilimi tamamlanır.
Kan basıncınız yükselir.
Karaciğeriniz kana daha fazla şeker pompalamaya başlar.
Beyninizdeki adenozin reseptörleri rehaveti önlemek için bloke olur.
45 DAKİKA:
* Beyninizde dopamin salgısı artar.
* Bu tıpkı eroinin vücuta yaptığı tepkimelere benzer.
Bu da vücutta depolanmış kalsiyum, magnezyum ve çinko'nun da beraberce dışarı atılması demek.
BİR SÜRE SONRA...
* Şeker ihtiyacını tekrar duymaya başlayacaksınız.
* Kendinizi halsiz ve bitkin hissedeceksiniz
Vücudunuzda kola ile aldığınız bütün su tekrar dışarı atıldığı için susuzluğunuzu tekrar hissedeceksiniz.
Şeker ihtiyacını takiben, kafein isteği de başlayacak (sigaradaki gibi)...
facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
31 Temmuz 2013 Çarşamba
28 Temmuz 2013 Pazar
Tedavisi Nasıl Yapılır?
Ne yazık ki hastalıkta kesin çözüm sağlayabilecek tedavi yoktur. Hastalık yavaş bir şekilde kendiliğinden iyileşebilir. Bazen yeni gelen saçlar beyaz veya gri renktedir, daha sonra orijinal renklerine dönerler.
Saçsız alana kortizon enjekte edilmesi saçların çıkışını hızlandırabilir. Bu tedavi intralezyonel kortizon enjeksiyonu olarak bilinir. Saçlardaki yeniden büyüme sadece enjeksiyon yapılan yerde görülür. Bu tedavi yeni alanlarda saç dökülmesini engellemez. Bununla beraber saçlar çıkmaya başlarsa ilave olarak yapılan enjeksiyonlar saçların çıkmasına yardımcı olur.
Hastalığın tedavisinde bir çok farklı alternetif yöntem kullanılır. Fakat bu tedavilerin sonuçları değişkendir. Bazı losyonların kullanılması bazı kişilerde saçların çıkmasına neden olmaktadır. Bu amaçla kortizonlu ilaçlar veya minoksidil ve tahriş edici bir ajan olan ditranol kullanılabilir.
İmmunoterapi denen tedavide düşük bir konsantrasyonda allerjik reaksiyon oluşturabilecek bir madde dökülen alan uygulanır ve bir allerjik kontakt dermatit oluşması sağlanır. Bu amaçla sıklıkla diphenylcyclopropenone (diphencyprone) kullanılır. Ne yazık ki bu tedavi tahriş edici ve rahatsızlık vericidir,sıklıkla lenf bezlerinde büyümeye neden olur.
Yaygın saç kaybı durumunda güvenilir bir tedavi yöntemi yoktur. Kortizon içeren haplar, PUVA dediğimiz bir ışık tedavisi uygulanabilir. Fakat bu tedavilerin bir takım yan etkileri vardır.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
Ne yazık ki hastalıkta kesin çözüm sağlayabilecek tedavi yoktur. Hastalık yavaş bir şekilde kendiliğinden iyileşebilir. Bazen yeni gelen saçlar beyaz veya gri renktedir, daha sonra orijinal renklerine dönerler.
Saçsız alana kortizon enjekte edilmesi saçların çıkışını hızlandırabilir. Bu tedavi intralezyonel kortizon enjeksiyonu olarak bilinir. Saçlardaki yeniden büyüme sadece enjeksiyon yapılan yerde görülür. Bu tedavi yeni alanlarda saç dökülmesini engellemez. Bununla beraber saçlar çıkmaya başlarsa ilave olarak yapılan enjeksiyonlar saçların çıkmasına yardımcı olur.
Hastalığın tedavisinde bir çok farklı alternetif yöntem kullanılır. Fakat bu tedavilerin sonuçları değişkendir. Bazı losyonların kullanılması bazı kişilerde saçların çıkmasına neden olmaktadır. Bu amaçla kortizonlu ilaçlar veya minoksidil ve tahriş edici bir ajan olan ditranol kullanılabilir.
İmmunoterapi denen tedavide düşük bir konsantrasyonda allerjik reaksiyon oluşturabilecek bir madde dökülen alan uygulanır ve bir allerjik kontakt dermatit oluşması sağlanır. Bu amaçla sıklıkla diphenylcyclopropenone (diphencyprone) kullanılır. Ne yazık ki bu tedavi tahriş edici ve rahatsızlık vericidir,sıklıkla lenf bezlerinde büyümeye neden olur.
Yaygın saç kaybı durumunda güvenilir bir tedavi yöntemi yoktur. Kortizon içeren haplar, PUVA dediğimiz bir ışık tedavisi uygulanabilir. Fakat bu tedavilerin bir takım yan etkileri vardır.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
Alopesi areatanın nedeni nedir?
Hastalığın yenilen gıdalarla bir ilişkisi yoktur. Diğer sağlık problemlerinde olduğu gibi hastalık stressli bir olaydan sonra başlayabilir, fakat bu olguların hepsinde yoktur.
Hastalık nasıl görülür?
Alopesi areata belirgin bir rahatsızlık vermediği için, genellikle berberler tarafından saptanır. Saçın büyümesi durur ve kökünden ayrılır. Alpopesi areata üç evre gösterir. İlk olarak saçlar aniden dökülür, sonra dökülen alanda genişleme olur. Son olarak da saçlar başlangıçta renkleri beyaz veya gri olarak çıkmaya başlarlar. Bu ayları hatta yılları alabilir. Yeni kıllar çıkarken diğerleri dökülebilir.
Saçların tamamı dökülebilir mi?
Etkilenen hastaların %5 ine kadar olanında tüm saçlar dökülebilir. Bu duruma alopesi totalis denilir ve çok uzun sürebilir. Hastaların %1 inden azında vücut kılları tamamiyle dökülür, bu durum alopesi üniversalis olarak bilinir.
Hastalığın başka bir zararı var mıdır?
Alopesi areata fiziksel bir rahatsızlığa neden olmaz, ama psikolojik olarak hastayı etkiler.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
Hastalığın yenilen gıdalarla bir ilişkisi yoktur. Diğer sağlık problemlerinde olduğu gibi hastalık stressli bir olaydan sonra başlayabilir, fakat bu olguların hepsinde yoktur.
Hastalık nasıl görülür?
Alopesi areata belirgin bir rahatsızlık vermediği için, genellikle berberler tarafından saptanır. Saçın büyümesi durur ve kökünden ayrılır. Alpopesi areata üç evre gösterir. İlk olarak saçlar aniden dökülür, sonra dökülen alanda genişleme olur. Son olarak da saçlar başlangıçta renkleri beyaz veya gri olarak çıkmaya başlarlar. Bu ayları hatta yılları alabilir. Yeni kıllar çıkarken diğerleri dökülebilir.
Saçların tamamı dökülebilir mi?
Etkilenen hastaların %5 ine kadar olanında tüm saçlar dökülebilir. Bu duruma alopesi totalis denilir ve çok uzun sürebilir. Hastaların %1 inden azında vücut kılları tamamiyle dökülür, bu durum alopesi üniversalis olarak bilinir.
Hastalığın başka bir zararı var mıdır?
Alopesi areata fiziksel bir rahatsızlığa neden olmaz, ama psikolojik olarak hastayı etkiler.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
Saçkıran (Alopesi Areata)
Saçkıran (Alopesi Areata)
Hastalığın ailesel özelliği var mıdır?
Alopesi areata ailenin bir bireyinden fazlasında görülebilir veya ailenin diğerlerinde pernisiyöz anemi ve vitiligo gibi diğer immun hastalıklar bulunabilir.
Hastalık bulaşıcı mıdır?
Alopesi areata bulaştırıcı değildir.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
Hastalığın ailesel özelliği var mıdır?
Alopesi areata ailenin bir bireyinden fazlasında görülebilir veya ailenin diğerlerinde pernisiyöz anemi ve vitiligo gibi diğer immun hastalıklar bulunabilir.
Hastalık bulaşıcı mıdır?
Alopesi areata bulaştırıcı değildir.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
27 Temmuz 2013 Cumartesi
Kanser Yok B17 Vitamini Eksikliği Var.
Kanser Yok B17 Vitamini Eksikliği Var.
Son zamanlarda klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası kanseri tedavi etmek ve önlemek için B17 vitaminin kullanılmasından yana... Halkı devamlı buğday şırası içen Pakistan`daki Hunzakut Prensliği`nde kanserden ölüme rastlanmıyor. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısının da çekirdeğini yiyorlar.
B17 Vitamini buğday çimi ve buğday şırasında yüksek oranda olmak üzere, acıbadem ve kayısı çekirdeklerinde, elma çekirdeğinde bulunur.
Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir. Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan `laetril` içermektedir.
Acı kayısı çekirdeğinde bulunan Amigdalin ya da B17 vitamini, başka hiçbir yiyecekte bu kadar fazla bulunmamaktadır. Acı kayısı çekirdeğinde b17 vitamininin oranı %6 ‘ dır. Kanser tedavisinde kullanılan Amigdalin ya da B17 vitaminin insan sağlığı açısından sahip olduğu değer oldukça fazladır.
Karşı Görüş var bir de burada hemen ona da değinmek istiyorum:
Şimdi şöyle ki amigdalin aslında acı badem olarak da bilinen Prunus Dulcis ağacının tohumlarından izole edilen bir glikozitmiş. 1950li yılların başından bu yana amigdalinin değiştirilmiş bir formu "Laetril" ve "Vitamin B17" isimleri altında kanserin çaresi olarak lanse edilmiş. Halbuki kendisi bir vitamin olmadığı gibi son derece tehlikeli bir toksitmiş. Öyle ki ağız yoluyla alındığında siyanür etkisi yaratıp öldürebiliyormuş.
Amerika'da B17 vitamininin kanser ilacı olarak satışı çoktan yasaklanmış. B17 vitamininin kanser tedavisinde hiçbir yararının bulunmadığı ve tıp literatüründe bu zamana kadarki en kurnaz, en sofistike ve kesinlikle en kazançlı kanser şarlatanlığı promosyonu olduğu söyleniyormuş.
Bundan sonra ne yapacağınız size kalmış artık...
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
17 Temmuz 2013 Çarşamba
Alopesi üniversalis
Alopesi üniversalis ya da Alopesi Areata Üniversalis Alopesi areatanın bir evresidir. Bu evrede saç, kaşlar ve kirpikler hızlı bir şekilde dökülür. %0.001 (100,000'de 1) oranında rastlanılan hastalığa sahip insanlar arasında en belirginlerinden biri ünlü hakemPierluigi Collinadır.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
http://www.aronex.net/
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri
http://www.aronex.net/
15 Temmuz 2013 Pazartesi
SAÇKIRAN | ALOPESİ AREATA NEDİR ?
Saçkıran insan bedeninin kaldıramayacağı ani depresyon ve sarsıntılar sonucunda hızlı bir gelişme gösteren saç hastalığı türüdür. Tıp alanında bu güne kadar tedavisi bir muamma olarak kalan ve çaresi bulunamayan bu hastalık geri dönüşümsüz saç kaybı olarak nitelendirilir. Saç diplerinde sürekli gelişim göstererek saçların dökülmesine sebep olan bu rahatsızlık bir bağışıklık sistemi sorunudur. Kıl oluşumlarının tepkime ile dışlanıp üretimsiz kalma sürecidir. Bulaşıcı değildir. Herhangi bir mikrobiyal oluşum olmadığı için tıbbi analizlerde hiçbir belirti göstermemektedir.
ÇEŞİTLERİ
Oluşum çeşitleri ve gelişim aşamalarına göre farklı şekillerde saç kaybına neden olmaktadır.
ASIL YAPISI 2 TÜRDÜR
A-Erkek Türü :
Sadece bulunduğu bölgede büyüyerek artan veya belli bir aşamadan sonra büyüme yapmayan ve başka noktalara sıçramayan türdür. Her insanda görülebilen bir türdür.
B-Dişi Türü :
Öncelikle sabit bir noktadan açılma yapmayan ve çok hızlı bir şekilde saçın diğer bölgelerine sıçrayarak ilerleme yapan türdür. Önlem alınmaz ise tamamen Saç – Sakal – Kaş – Kirpik kaybına hatta vücutta hiç kıl bırakmayacak kadar şiddete ulaşabilir. Yaklaşık insanların % 5 inde bu rahatsızlık görülebilmektedir.
BU İKİ ANA TÜR İÇERİSİNDE DİŞİ TÜRÜ’NÜN ÇEŞİTLERİ GÖRÜLMEKTEDİR.
1-Liken:
Saç geneline yayılmış, saç ve sakal genelinde küçük küçük bölgeler halinde ilerleme gösteren türdür. Bu tip sorunun geçmesi uzun bir zaman almaktadır.
2-İltihaplı ve Sivilceli :
Liken Türünün genellikle baş gösterme şeklidir. Saç genelinde iltihap, sivilce ile birlikte ateşli ve ızdırap verici türdür. Liken gibi bu tip sorunun geçmeside uzun bir zaman almaktadır.
3-Bölgesel Açılma :
Büyüklükleri değişken olarak seyreden, ara sıra yerine beyaz gri tonda saç çıkan ve sonradan tekrardan dökülen bir türdür.
4-Tamamen Dökülme : (Alopecia Universalis - Alopecia Totalis)
Bu türde hastalar genellikle saçlarının tamamını kaş ve kirpiklerini hatta vücutlarının genelindeki kıl ve tüyleri bile kaybedebilmektedirler.
NASIL OLUŞUR OLUŞUM SEBEBİ NELERDİR
Saçkıranın en belirgin oluşum şekilleri depresif olaylar ve insanın kaldıramayacağından fazla sıkıntı ve strese girmesidir. Bu olaylar zaman içerisinde hastalığı uzun zaman önce tetiklese bile genellikle aniden oluşur ve saç kaybına neden olur. İnsanın beklemediği anda üzücü bir haber alması bile bu olayın başlangıcını teşkil edebilir. Bahsettiğimiz etmenler tetikleyici etmenlerdir ama saçkıranın asıl sebebi bu tetiklemeler karşısında bağışıklık sisteminin kıl köklerinin üretimini dışlamasıdır. Bulaşıcı değildir. Yapılan tıbbi tedaviler bağışıklık sistemini baskıladığı için saçlarda kazanım yaşanmasına rağmen hormon seviyeleri normale döndüğü zaman sorun tekrarlamaya ve çoğu kez artma eğilimindedir. Hayat şartlarının zorlaşması ve her geçen gün ağırlaşması ile farkında olmadan bu sorunla bizleri her an yüz yüze getirebilmektedir..
TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Tıp alanında tedavisi için kortizon içerikli iğneler kremler ve kapsüller kullanılmakta olup kimi zaman özel asitli karışımlarla müdahale edilmektedir. Kullanıcıların genelinde kullanım bırakılınca tekrar dökülme yapmakta ve artarak dökülmeler devam etmektedir. Kimyasal içerik bazında ele alırsak tedavisi pek mümkün görünmemektedir. Sadece kullanıldıktan birkaç ay süre sonunda saçlarda geri kazanım yaşanmakta ilaç kullanımlarındaki rutin seyir bozulunca kayıplar daha da artarak devam etmektedir. (Aronex tarafından yapılan kişisel görüşmelerden aldığımız yanıtlar doğrultusunda Kortizon hormonu içeren ürünlerin geçici fayda olduğunu bilen kişiler ya yeni bir iş müracatı öncesinde yada evlilik öncesinde bu ürünü bilerek kullanmaktadırlar) Saçkıran problemi çeken insanlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda kullandıkları iğne ve kremlerin kimyasal içeriklerinden zarar görünce bıraktıklarını ve bıraktıkları zaman kayıplarının tekrarladığını tespit ettik. Baş ağrısı için alınan 1 adet aspirin ilacının kimyasal atıklarının karaciğerden atılma süresi 6,5 ay olduğunu düşündüğünüz zaman bu tarz güçlü hormonal dengeleri bozacak ilaçların vücuda vereceği zararı tahmin etmelisiniz.
Bahsettiğimiz tıbbi tedavi yöntemlerinin karşısında bu sorundan doğal yöntemlerle kurtulmanız gerçekten mümkündür. Önemli olan doğru ürün ve düzenli kullanım olacaktır. Sorunu çözerken hem yan etkileri olmayan hemde size uygun ürünü bulmanızdır.
NELER YAPMALI, NELER YAPMAMALIYIM?
Hormonal dengeleri oynayacak ve derinizi aşırı derecede tahriş edecek mantık dışı olan bütün uygulamalardan uzak durmalısınız.
Küçük ve yeni başlamış sorunlar için saçkıranlı bölgeye sarımsak uygulayabilirsiniz fakat sarımsak ile tuz karışımını üstelik deriyi tahriş ederek uygulamamalısınız.
Kesinlikle barut gibi tehlikeli maddeleri uygulamamalısınız
Zarar vermeyeceğine inandığınız, yan etkileri olmayan, yara yapmayan, iz bırakmayan acı vermeyen ve ne olursa olsun geçmişinde tekrarlama hareketliliği göstermeyen ürünleri tercih etmelisiniz
Etiketler:
Aronex,
doğal ürünler,
kıran,
sackıran,
sackiran,
saç,
saç bakımı,
saç dökülmesi,
saçkıran,
saçkiran,
saçlarım dökülüyor,
sakal kıran,
sakal kiran,
sakalkıran,
sakalkiran
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)