15 Temmuz 2013 Pazartesi

SAÇKIRAN | ALOPESİ AREATA NEDİR ?


Saçkıran insan bedeninin kaldıramayacağı ani depresyon ve sarsıntılar sonucunda hızlı bir gelişme gösteren saç hastalığı türüdür. Tıp alanında bu güne kadar tedavisi bir muamma olarak kalan ve çaresi bulunamayan bu hastalık geri dönüşümsüz saç kaybı olarak nitelendirilir. Saç diplerinde sürekli gelişim göstererek saçların dökülmesine sebep olan bu rahatsızlık bir bağışıklık sistemi sorunudur. Kıl oluşumlarının tepkime ile dışlanıp üretimsiz kalma sürecidir. Bulaşıcı değildir. Herhangi bir mikrobiyal oluşum olmadığı için tıbbi analizlerde hiçbir belirti göstermemektedir.
ÇEŞİTLERİ

Oluşum çeşitleri ve gelişim aşamalarına göre farklı şekillerde saç kaybına neden olmaktadır.
ASIL YAPISI 2 TÜRDÜR

A-Erkek Türü :
Sadece bulunduğu bölgede büyüyerek artan veya belli bir aşamadan sonra büyüme yapmayan ve başka noktalara sıçramayan türdür. Her insanda görülebilen bir türdür.

B-Dişi Türü :
Öncelikle sabit bir noktadan açılma yapmayan ve çok hızlı bir şekilde saçın diğer bölgelerine sıçrayarak ilerleme yapan türdür. Önlem alınmaz ise tamamen Saç – Sakal – Kaş – Kirpik kaybına hatta vücutta hiç kıl bırakmayacak kadar şiddete ulaşabilir. Yaklaşık insanların % 5 inde bu rahatsızlık görülebilmektedir.

BU İKİ ANA TÜR İÇERİSİNDE DİŞİ TÜRÜ’NÜN ÇEŞİTLERİ GÖRÜLMEKTEDİR.

1-Liken:
Saç geneline yayılmış, saç ve sakal genelinde küçük küçük bölgeler halinde ilerleme gösteren türdür. Bu tip sorunun geçmesi uzun bir zaman almaktadır.

2-İltihaplı ve Sivilceli :
Liken Türünün genellikle baş gösterme şeklidir. Saç genelinde iltihap, sivilce ile birlikte ateşli ve ızdırap verici türdür. Liken gibi bu tip sorunun geçmeside uzun bir zaman almaktadır.

3-Bölgesel Açılma :
Büyüklükleri değişken olarak seyreden, ara sıra yerine beyaz gri tonda saç çıkan ve sonradan tekrardan dökülen bir türdür.

4-Tamamen Dökülme : (Alopecia Universalis - Alopecia Totalis)
Bu türde hastalar genellikle saçlarının tamamını kaş ve kirpiklerini hatta vücutlarının genelindeki kıl ve tüyleri bile kaybedebilmektedirler.

NASIL OLUŞUR OLUŞUM SEBEBİ NELERDİR

Saçkıranın en belirgin oluşum şekilleri depresif olaylar ve insanın kaldıramayacağından fazla sıkıntı ve strese girmesidir. Bu olaylar zaman içerisinde hastalığı uzun zaman önce tetiklese bile genellikle aniden oluşur ve saç kaybına neden olur. İnsanın beklemediği anda üzücü bir haber alması bile bu olayın başlangıcını teşkil edebilir. Bahsettiğimiz etmenler tetikleyici etmenlerdir ama saçkıranın asıl sebebi bu tetiklemeler karşısında bağışıklık sisteminin kıl köklerinin üretimini dışlamasıdır. Bulaşıcı değildir. Yapılan tıbbi tedaviler bağışıklık sistemini baskıladığı için saçlarda kazanım yaşanmasına rağmen hormon seviyeleri normale döndüğü zaman sorun tekrarlamaya ve çoğu kez artma eğilimindedir. Hayat şartlarının zorlaşması ve her geçen gün ağırlaşması ile farkında olmadan bu sorunla bizleri her an yüz yüze getirebilmektedir..

TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?

Tıp alanında tedavisi için kortizon içerikli iğneler kremler ve kapsüller kullanılmakta olup kimi zaman özel asitli karışımlarla müdahale edilmektedir. Kullanıcıların genelinde kullanım bırakılınca tekrar dökülme yapmakta ve artarak dökülmeler devam etmektedir. Kimyasal içerik bazında ele alırsak tedavisi pek mümkün görünmemektedir. Sadece kullanıldıktan birkaç ay süre sonunda saçlarda geri kazanım yaşanmakta ilaç kullanımlarındaki rutin seyir bozulunca kayıplar daha da artarak devam etmektedir. (Aronex tarafından yapılan kişisel görüşmelerden aldığımız yanıtlar doğrultusunda Kortizon hormonu içeren ürünlerin geçici fayda olduğunu bilen kişiler ya yeni bir iş müracatı öncesinde yada evlilik öncesinde bu ürünü bilerek kullanmaktadırlar) Saçkıran problemi çeken insanlarla yaptığımız görüşmeler sonucunda kullandıkları iğne ve kremlerin kimyasal içeriklerinden zarar görünce bıraktıklarını ve bıraktıkları zaman kayıplarının tekrarladığını tespit ettik. Baş ağrısı için alınan 1 adet aspirin ilacının kimyasal atıklarının karaciğerden atılma süresi 6,5 ay olduğunu düşündüğünüz zaman bu tarz güçlü hormonal dengeleri bozacak ilaçların vücuda vereceği zararı tahmin etmelisiniz.

Bahsettiğimiz tıbbi tedavi yöntemlerinin karşısında bu sorundan doğal yöntemlerle kurtulmanız gerçekten mümkündür. Önemli olan doğru ürün ve düzenli kullanım olacaktır. Sorunu çözerken hem yan etkileri olmayan hemde size uygun ürünü bulmanızdır.

NELER YAPMALI, NELER YAPMAMALIYIM?

Hormonal dengeleri oynayacak ve derinizi aşırı derecede tahriş edecek mantık dışı olan bütün uygulamalardan uzak durmalısınız.
Küçük ve yeni başlamış sorunlar için saçkıranlı bölgeye sarımsak uygulayabilirsiniz fakat sarımsak ile tuz karışımını üstelik deriyi tahriş ederek uygulamamalısınız.
Kesinlikle barut gibi tehlikeli maddeleri uygulamamalısınız
Zarar vermeyeceğine inandığınız, yan etkileri olmayan, yara yapmayan, iz bırakmayan acı vermeyen ve ne olursa olsun geçmişinde tekrarlama hareketliliği göstermeyen ürünleri tercih etmelisiniz





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder