21 Ağustos 2013 Çarşamba

Vücudumuz hakkında sizi şaşırtacak olağanüstü gerçekler:


Vücudumuz hakkında sizi şaşırtacak olağanüstü gerçekler:

1. Dil izi: Eğer kimliğinizi saklamak isterseniz, dilinizi çıkarmayın. Parmak izine benzer şekilde, herkes tek ve benzersiz bir dil izine sahip.

2. Döküntü: Evde tüy dökme derdinden şikayetçi olan sadece evcil hayvanınız değil. İnsanlar her saat yaklaşık 600 bin deri partikülü döküyor. Bu her yıl yaklaşık 680 gram tutuyor, bu nedenle ortalama bir insan 70 yaşına kadar yaklaşık 48 kg deri dökmüş oluyor.

3. Kemik sayısı: Yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor. Doğduğumuzda yaklaşık 270 kemiğe sahip oluyoruz, ancak gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiriyle kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 206 kemiğimiz kalıyor.

4. Yeni mide: Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilendiğini biliyor muydunuz? Eğer yenilenmeseydi, midenizdeki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler, aynı zamanda midemize de zarar verecekti.

5. Koku hatırlama: Burnumuz köpekler kadar hassas değildir, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir.

İnsan Vücudu Hakkında İlginç Bilgiler
Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar.

Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içindede 167561600000 kilo kanı damarlarımıza pompalamıştır.

Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik 25 Watt'lık bir lambayı dakikalarca yakabilir.

Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz.

O kadar çok karbon taşırız ki bunları bir araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz. 2200 kibrite yetecek kadar fosforu muz, 250 gramdan fazla sürfürümüz, bir kaşık dolusu magnezyumu muz, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri

19 Ağustos 2013 Pazartesi

19 08 2013 Dondurulmuş limonun şaşırtıcı faydası


Restoranlardaki çoğu bilinçli tüketiciler limonun tamamını kullanır veya tüketirler, hiç bir kısmını ziyan etmezler. 16 Ekim 2012 15:34 Ziyan etmeden limonun tamamını nasıl kullanırsınız?
Basit... Limonu (yıkayıp) buz dolabınızın buzluk bölümüne koyuyorsunuz. Donduktan sonra mutfak rendesini alıp limonun tamamını rendeleyebilirsiniz. Soymanız falan gerekmiyor. Rendelenmişini yemeklerinizin üzerine serpebilir, sebze salatasına, dondurmaya, çorbaya, makarnaya, makarna sosuna, suşiye, balık porsiyonlarına katabilirsiniz.
Yemeklerin tamamı, daha önce hiç tatmadığınız mükemmel bir lezzet kazanacaktır.
Büyük olasılıkla, limon denince sadece limon suyu ve vitamin C aklınıza gelir. Sadece bu kadar olduğunu düşünürsünüz. Artık limonun gizemlerini öğrenince onu kupada içeceğiniz hazır çorbalarınıza bile katabileceksiniz.
Limonun tamamını kullanmanın, bir kısmını ziyan etmeyip yemeklerinize yeni bir lezzet katması dışında asıl avantajı nedir?
Rendelenmiş limonunuz, limonun sadece suyunda bulunandan 5 veya 10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve evet, şimdiye kadar bunu kaybediyordunuz. Ama bundan sonra, tüm limonu dondurmak gibi basit bir işlem sonrasında, onu rendeleyip yemeklerinizin üzerine serperek tüm besleyici özelliklerini kullanıyor olacak, yani daha sağlıklı besleniyor olacaksınız. Ayrıca rendelenmiş limonun dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisinden yararlanacaksınız.
İşte bunun için limonunuzu buzluğa koyun, donsun ve her gün yemeklerinizin üzerine rendeleyin. Böylece, yiyecek ve içeceklerinizi daha leziz hale getirip daha sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarını kullanıyor olun! İşte limonun gizemi budur! Geç bile olsa başlayın, HİÇ olmamasından İYİDİR! Limonun sürpriz yararlarından faydalanın!
Limon (Citrus) kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir üründür. Kemoterapiden çok daha tesirlidir. Bunu nereden mi biliyoruz? Çünkü kendilerine yüksek kârlar sağlayacağını bildikleri için limon özütünün sentetik versiyonlarını üretmeye uğraşan laboratuvarlar var.
İhtiyaç duyacağını düşündüğünüz dostlarınıza, limonun hastalık önleyici etkisi olduğunu duyurarak yardımcı olabilirsiniz. Tadı hoştur ve kemo-terapinin korkunç etkilerini göstermez. Kemo-terapi ilaçları üretiminden fayda sağlayan multi-milyoner büyük şirketlerin çıkarlarını riske atmamak adına bu gizemin özenle saklı tutulduğu sürece ne kadar insanın öleceği bilinmez.
Bilindiği üzere, iki çeşit limon ağacı vardır. Limon ve misket limonu. (konu olan limondur, diğeri değil). Limon meyvesini farklı şekillerde tüketebilirsiniz. Pulpa'sı yenebilir. Sıkılarak suyu çıkarılabilir. Limonlu içecekler yapılabilir, dondurma vs.. Limonun birçok vasfı sayılabilir ama en ilginci URLAR, YUMRULAR, KİSTLER, TÜMÖRLER üzerindeki etkisidir.
Bu bitkinin her tür kansere iyileştirici etkisi kanıtlanmıştır. Bazıları onun her tür kanserin tedavisinde faydalı olduğunu söyler. Ayrıca geniş spektrumlu anti-bakteriyel olarak iltihaplara / enfeksiyonlara ve mantara karşı kullanılır. Dahili parazit ve bağırsak kurtlarına karşı etkindir. Çok yüksek tansiyona karşı kan basıncını düzene sokar. Anti-depresandır. Strese ve asabi bozukluklara karşı iyi gelir.
Bu bilginin kaynağı ise çok etkileyicidir: Dünyanın en büyük ilaç üreticisi firmalarından biridir. Bu firmanın beyanına göre 1970'den beri 20'nin üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde limon ekstrelerinin uygulanmasıyla; içlerinde kolon / kalın bağırsak, meme, prostat, akciğer ve pankreas da olmak üzere 12 kanser tipinde başarılı sonuçlar alınmıştır.
Limon ağacından elde edilen bileşiklerin, bütün dünyada kemo-terapide kullanılan Adiamycin ürününden 10 000 kat daha iyi olduğu saptanmış, kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı gözlemlenmiştir. Daha da şaşırtıcı gözlem şudur ki: Limon özü kötü huylu kanser hücrelerini tahrip ederken sağlıklı hücrelere hiç zarar vermemektedir.

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Menengiç Kahvesinin Faydaları

 Menengiç kahvesi, antep fıstığının yabani ve aşılanmamış hali olan menengiç meyvesinin kurutulmasıyla alde edilen bir kahve türüdür. Güneydoğu anadolu kökenli bu kahvenin bronşit, öksürük, nefes darlığı, üst solunum yolları enfeksiyonu gibi bir çok hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.
Menengiç kahvesi yaparken, Türk kahvesi yapımında dikkat edilmesi gereken şeylere menengiç kahvesi yapımında da dikkat edilmesi gerekir. Menengiç Kahvesi kısık ateşte kendi halinde pişirilmelidir. Kahve yapılırken su yerine süt de koyulabilir.
Menengiç Kahvesinin Hazırlanışı
Menengic Kahvesi TÜRK KAHVESİ tarzında ağır ateşte pişirildiği gibi, hazır kahve tarzında da kullanılabilir.
TÜRK KAHVESİ GİBİ PİŞİRMEK İÇİN : Bir Çay fincanı SÜT için bir tatlı kaşığı, Kahve Fincanı için bir kahve kaşığı Menengiç Kahvesi cezveye koyarak kısık ateşte bir taşım kaynatınız. Bir dakika bekleterek Şekerini isteğe göre ayarlayıp servis yapınız.

Öksürüğü keser.
Balgam söktürür.
Nefes açıcıdır.
Nefes darlığına iyi gelir.
Antiseptik özelligi vardır.
Göğsü yumuşatır.
Solunum yollarına faydası vardır.
Ayak terlemelerini önler.
Yaraları tedavi eder.
Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur.
Ses tellerine iyi gelir.
Mide ağrılarını dindirir.
Kalp yetmezliği riskini azaltır.
Afrodizyak(Cinsel gücü artırıcı) etkisi vardır.
*Yağlı bir içecektir, yüksek E vitamini ve doymamış yağ asidi düzeyi ile kandaki kolesterolü düşürmeye
kalp ve damar sertliğini önlemeye yardımcı olur.

16 Ağustos 2013 Cuma

Başınızın Derdi: Yaz Kaşıntıları

Başınızın Derdi: Yaz Kaşıntıları
Yaz aylarında, başında kaşıntı ve kepeklenmenin çoğalmasından yakınan hasta sayısı artar. Eğer siz de aynı dertten mustaripseniz, aşağıdaki bilgilere kulak verin.
Yazın hava sıcaklığında ve terlemedeki artışla birlikte ultraviyole ışınlarının saç diplerini ısıtması sonucu gelişen nemli ve yağlı biyolojik ortamda; saçlı deride yaşayan maya mantarları yağ ve ölü deri hücrelerinden beslenerek çoğalır. Bu da kepek ve kaşıntı oluşumuna yol açar.
 Yaz boyu açılmayan sıkı saç örgüleri, aşırı sık ve kıvırcık saçlara sahip olmak, saçlara uygulanan jöle, sprey vb. kimyasallar nedeniyle saç dipleriniz yeterince temizlenemez. Havalanmayı engelleyen şapkalar da başınızın yağlanmasını ve nemlenmesini artırarak kaşıntıya yol açar.
Kepeğe karşı geliştirilmiş şampuanlar ile düzenli yapılan günlük saç bakımı, bu tür kaşıntı ve kepeğin giderilmesini sağlar. Hafif düzeyde güneşlenmek de iyileşmeye yardımcı olabilir.
Yazın başınızın kaşınmasına yol açan diğer bir neden ise, saç derinizin aşırı kurumasıdır.
Aşırı güneşte kalmak güneş yanığına ve saçlı derinizdeki hücrelerinin ölmesine yol açarak kuru kepek ve kaşıntıya zemin hazırlar.
Açık havaya çıkmadan önce güneşten koruyucu tonikleri saçlı derinize uygulamanız ve havadar bir şapka ile korunmanız güneş yanığı ve kaşıntıyı önler.
Klorlu havuz suyu, mineralden zengin göl ve aşırı tuzlu deniz suyu da yazın saç derisinde aşırı kuruluk ve tahrişe yol açar. Sonuç yine kaşıntı ve kuru kepek oluşumudur.
Havuz, deniz ya da gölde yüzdükten sonra saçları çok iyi durulayarak klor ve tuzdan arındırmak gerekir. Havuza ve denize girmeden önce koruyucu bir bone takmak; saçları klor, tuz ve güneşin zararlı etkilerinden korur.
Son derece kolaylıkla uygulayabileceğiniz bu koruyucu yöntemlere dikkat ederseniz, başınıza dert olan yaz kaşıntısından kurtulabilir, huzurlu bir yaz geçirebilirsiniz.

15 Ağustos 2013 Perşembe

 

Yazın saç bakımı için şu önerilere dikkat etmelisiniz:

Yazın sonunda kuru, nemini kaybetmiş ve bakımsız görünen saçlarla karşılaşmak istemiyorsanız, önleminizi şimdi alıp, yaza özel bakımınızı yapmalısınız.

Yazın saç bakımı için şu önerilere dikkat etmelisiniz:

Saçlarınızı şampuanlayıp duruladıktan sonra parmaklarınızla hacimlendirici losyonlar kullanırken oluşan statik elektrikten kaçının. Eğer saçınız ince ise parmaklarınızla masaj yaparak uygulanan losyonlar yerine sür ve bırak tipi losyonlar tercih edin.

“Tazeleyici” sloganıyla tanıtılan ürünler kuru saç tellerini nemlendirirler. Hacimlerndirici sloganıyla satılan ürünler ise saça hacim kazandırırlar. Saçınıza uygun olan ürünü kullanın.

Saç bakımı ürünleri genellikle saçı parlatmak için tasarlanmışlardır, saçı parlatırlar ama hepsi nem kazandırmazlar. Saç bakım ürünlerini satın alırken, saçınıza nasıl bir etki göstermek için üretildiklerinden emin olun ve saç bakım ürünlerinden size uygun olanlarını satın alın.

Saçların için normalde fön, ütü , kıvırcıklaştırıcı ürünler gibi sıcak işlem yapan saç ürünleri kullanıyorsanız, yazın bunlara bir ara verin ve saçlarınızı havanın kurutmasına bırakın. Saçlarınız böylece kendilerini toparlamak için fırsat bulacaktır.

Islakken örülmüş saçlar havayla kuruduğunda çok güzel görünümlü dalgalara sahip olursunuz.

Güneşte zarar görmüş saçlarınız için son derece faydalı olan bakım maskelerini kullanın.

Saç uçlarına Jojoba yağı uygulamanız onları yumuşatacaktır. Jojoba yağı kıvırcık saçlarda da harikalar yaratabiliyor. Jojoba yağı aynı zamanda şampuan öncesi saç bakımı olarak ya da gün içinde kuru saçların korunmasında kullanılabilir.

Ekstra saç bakımı için bir derinlemesine saç bakım ürününü, ıslak ya da kuru saça uygulayın, plastik bir poşet ya da duş bonesiyle başınızı yatmadan önce sarın. Saç bakım ürününün gece boyunca saçlarınızın yıpranmış bölümlerine nüfuz ederek onları onarmasına ve tekrar ihtiyacı olan nemi kazandırmasına izin verin.

Plajda ya da havuzda hazırlıksız olarak güneşin altında kalırsanız, hemen bir şapka bulun ya da şemsiyelerden birinin altına geçerek korunun.

Fön makinenizden ayrılamayanlardansanız, saçlarınızı kuruturken onları koruması için sür ve bırak türü bir saç bakım ürününü kullanın.

Yazın en sıcak günlerinde mutlaka saçınızı direk güneş ışığından korumaya çalışın.

Buklelerinize parlaklık kazandırması için kullandığınız parlatıcı saç ürünlerini kullanırken dikkatli olun. Bu ürünler genellikle silikon barındırırlar ve birkaç dakika içerisinde bütün saçınızı kaplarlar. Bu uzun dönemde sadece daha kötü problemlere neden olur.

Saçlarınız da saç derisi gibi güneşte yanabilir. Güneşte yanan saçlardan kurtulmanın tek yolu hasarlı bölümleri kestirmektir. Saçlarınızı kestirmek yerine saçlarınızdaki güneş yanıklarını engellemek en güvenli yol.

Güneşin altında korunmasız olarak saatlerce durmanız saçınıza ve saç derinize yapabileceğiniz en kötü şeydir. Plajda şapka takmaktan hoşlanmıyorsanız, içeriğinde SPF koruması olan bir saç bakım ürününü mutlaka kullanın.

Saçlarınıza yazın çok daha nazik davranmalısınız. Yaz dönemi şampuanınızı saçınızdaki nem oranını daha fazla artıracak ve genel olarak nazik bir şampuanla değiştirin.

Yaz döneminde saç bakım ürünlerinizi olabildiğince doğal olanlarla değiştirin. Güneş ışığına maruz kaldığında saçınıza zarar verebilecek kimyasallar barındıran saç bakım ürünlerinden kaçının.

İçeriğinde alkol barındıran bütün saç bakım ürünlerinden uzak durmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın, bu ürünler saçı inanılmaz derecede kurutmaktadırlar.

Yazın saçlarınızı korursanız bütün sonbahar ve kışı onları canlandırmak için harcamazsınız. Korunma, saçlar için yapılabilecek en iyi şeydir.

https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Kantaron yağı;


Antiseptik, kanama durdurucu, yara ve yanık iyileştirici, iltihap önleyici kantaron yağı, daha pek çok şifa özelliğini bünyesinde barındırmaktadır.

Hem haricen, hem de içilerek hastalıkların tedavisinde kullanılımaktadır. Hücre yenileyici özelliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkilidir.

Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifa özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır.

Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmışdır.
https://www.facebook.com/AronexSacBakimUrunleri